Ameliyat Kesisi Fıtıklarında Ameliyat:

İnsizyonel herni ya da postoperatif fıtık olarak da adlandırılan bu fıtık tipi daha önce geçirilen laparotomilerin yani karın ameliyatlarının kesilerinde oluşan fıtıklardır. Bu nedenle nerede kesi yapıldıysa orada görülürler, kası veya göbek gibi belli bir anatomik bölge ile sınırlı değildirler. En sık yapılan ameliyatların kesileri en sık insizyonel herni şeklinde cerrahın karşısına çıkarlar. Bu bir mide ya da barsak ameliyatına bağlı orta hat kesisi ya da sezaryen ameliyatına bağlı alt karın bölgesinde bir yatay kesi olabilir. Kapalı yani laparoskopik ameliyatlardan sonra da alet giriş yerlerinde port hernisi adı verilen fıtıklar gelişebilmektedir.

Port hernileri


ABD’de yılda 100.000 kesi fıtığı ameliyatı yapılmaktadır. Bu tip fıtıklar zamanla büyümeye meyilli oldukları için ilk tanı döneminde ameliyat edilmeleri halinde daha iyi sonuçlar alınır. Zira fıtığın kontrolsüz şekilde büyümesi karın duvarı kaslarının yanlara doğru çekilmesine ve zamanla onarımın çok zor hatta imkansız hale gelmesine neden olabilir.

Bir orta hat kesisinde nispeten küçük sayılabilecek bir insizyonel herni


Başka bir olguda orta hat kesisinde daha büyük bir insizyonel herni



Kasık ve göbek fıtıklarının tekrarlamış halinin yani bir nüks fıtığın onarılması primer yani ilke ameliyat edilecek fıtıklara göre daha zordur. Çünkü daha önce cerrahi uygulanmış olup yara iyileşmesi sırasında dokular hatta anatomik yapılar özelliklerini kısmen yitirmiştir. Onarım dışında ameliyat sonrasında komplikasyon gelişme ve tekrar nüks etme riski de artmıştır. İşte kesi fıtıkları daha ilk keresinde bir tür nüks fıtık sayılırlar. Zira daha önce karına girilen bir bölge söz konusudur. Yara iyileşmesi süreci yaşanmış, skar dokusu oluşmuştur.

Kasık ve göbek fıtıkları için yazdığımız ameliyat ve teknik seçenekleri kesi fıtıkları için de geçerlidir. Basit primer doku-dikiş onarımlarının güvenilirliği çok düşüktür ve büyük oranda nüks ile sonuçlanırlar. Zira kesi fıtıklarının zemininde de yapı taşı olarak kabul edilen kollajenin sentezinde bozukluk ve/veya dengesizlik mevcuttur. Üstelik kesi fıtıkları kasık fıtıklarına göre, karın içi basıncının doğrudan yansımasından gelen daha büyük bir yırtılma kuvveti ile karşı karşıyadır.

İnsizyonel herni onarımlarında yama kullanımı bugün için standart yöntem haline gelmiştir. Yama onarımları açık veya laparoskopik şekilde yapılabilir. Açık onarımlarda yama fasiyanın yani karın duvarının üzerine (onlay), karın kası ile kas arka kılıfı arasına (retrorectus sublay) karın kası ile periton adı verilen karın zarı arasına (preperitoneal) veya doğrudan karın içine (inlay) konabilir. Karın içi tercih edilirse yama seçimi dual mesh olmalıdır. Laparoskopik onarımda da durum benzerdir. Açık ve laparoskopik yama onarımları arasında nüks açısından belirgin bir farklılık ortaya konamamıştır. Ancak açık onarımlarda derialtı dokularını daha geniş diseksiyonu gerektiği için seroma ve yara enfeksiyonunun daha sık olabildiğine dair yayınlar mevcuttur.

Karın duvarında çok geniş açıklıkların olduğu ve karıniçi organlarının büyük kısmının dışarı çıktığı olgularda laparoskopik onarım şansı kalmayıp için açık yaklaşım zorunlu hale gelebilir.


 

İnsizyonel hernilerde yamanın yerleştirildiği mesafeye göre teknikler.


Yama ile açık insizyonel herni onarımı (onlay mesh)


Yamanın karın kası kasın arka kılıfı arasına yerleştirildiği retrorectus sublay onarım.


Çok büyük kesi fıtıklarında karın içi organlarının büyük bölümünün karın dışına çıkmış olması halinde ameliyat zor olacağı gibi ameliyat sonrası da daha büyük önem taşır. Tüm organlar karın içine geri gönderilip fıtık açıklığı kapatıldığında karın içi basıncı (intra-abdominal pressure) yükselecektir. Bu durum göğüs boşluğuna da sirayet edecektir. Bu yüksek basınç hem kalbe kan dönüşünü azaltır hem de akciğer/solunum kapasitesinde ciddi sıkıntılar yaratabilir. Bu nedenle karın içi hacminin ameliyat öncesinde arttırılması için bazı önlemler alınabilir.

Bunlardan biri, karna yerleştirilen küçük bir kateter yardımı ile karın içine tedrici şekilde gaz verilerek bir adaptasyon aranmasıdır. Bir başka yöntem ise karın kaslarının birbirinden ayrılması ile karnın gevşetilerek hacim artımı saplanmasıdır. Katmanlarına ayırma (component separation) adı verilen bu cerrahi işlem anterior ve posterior olarak yapılabilir. Katmanlara ayırma işlemi açık veya laparoskopik olarak yapılabilir.

Karın kaslarının katmanlarına ayrılması işleminde karın orta hattın hemen iki yanında yukarıdan aşağıya uzanan uzun ve güçlü kas olan rektus adalesi, yanlarındaki oblik kas gruplarından ayrılmakta, karın böylece rahatlatılmaktadır. Bu işlem sonrasında karın orta hattı dikilmektedir. Daha sonra genelde yama konulmakla birlikte yama kullanmayan cerrahlar da vardır.

Rektus kasının oblik kaslardan ayrılması şematik olarak gösterilmiştir.


Açık katmanlarına ayırma sonrası ameliyat sahasının görünümü


Posterior yani kasların arka planından katmanlarına ayırma yöntemi ise daha karmaşık bir yöntem olmakla birlikte karın boşluğunu daha fazla genişleten ve çok büyük fıtıkların onarımına olanak sağlayan bir seçenektir. Burada yama kaslar arasına yerleştirilir.

Posterior katmanların ayırmada kasların ayrılmasının şematik çizimi ve ameliyat fotoğrafı.


Göbek altı ve kasık seviyesinde katmanların tamamen ayrılmış hali.


Posterior katmanlara ayırma sonrası yama uygulamasının şematik görünümü.